Antalya’da Ukrayna asıllı Türk vatandaşı Iryna Melnychuk D.’nin, uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Mehmet Ali D. tarafından sokak ortasında sopayla darbedildiği tezine ait dava Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Sanık suçlamaları kabul etmezken, iddianamede “eşe karşı tasarlayarak taammüden öldürmeye teşebbüs”ten en ağır formda cezalandırılması talep edildi. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Olay, 5 Temmuz gecesi Konyaaltı ilçesinde meydana gelmişti. Argümana nazaran, otelde vardiyalı olarak çalışan Iryna Melnychuk D., gece mesaisi sonrası meskenine dönerken, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan eşi Mehmet Ali D. tarafından sopayla darbedildi. Başına aldığı darbeler sonucu kafatasında kırıklar ve beyin kanaması riski oluşan bayan, ellerinde çok sayıda kırıkla birlikte 16 gün hastanede tedavi gördü. Başına zımba atılan, sol eline platin ve demir takılan bayanın tedavisi hala devam ediyor.
İddianamede ağır ceza talebi
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sanığın mağdurun işten çıkış ve meskene geliş saatlerini bildiği, elinde sopayla site etrafına geldiğinin kamera imgeleriyle tespit edildiği, aksiyonun anlık öfkeyle değil tasarlayarak gerçekleştirildiği kaydedildi.
İddianamede ayrıyeten, olay yeri yakınındaki iş yerinden alınan kamera kayıtlarının mağdura izletildiği ve mağdurun imajlardaki kişinin eşi Mehmet Ali D. olduğunu kesin olarak teşhis ettiği belirtildi. Sanığın daha evvel de uzaklaştırma kararlarını ihlal ettiği vurgulanan iddianamede, şiddet eğilimlerinin sürdüğü, özgür kalmasının mağdur açısından tehdit oluşturacağına dikkat çekildi. Bu münasebetlerle, sanığın aksiyonunun “eşe karşı tasarlayarak taammüden öldürmeye teşebbüs” hatasını oluşturduğunu belirterek, en ağır formda cezalandırılması ve âlâ hal indirimi uygulanmaması istendi.
Sanığın savcılıktaki sözünde ise olay saatinde Lara semtinde D.D. isimli bir kişinin konutunda bulunduğunu, HTS kayıtlarının da bunu göstereceğini söylediği aktarıldı.
“Eşimle hasımlığım yoktu”
Olaya ait dava Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık Mehmet Ali D., suçlamaları reddederek şu tabirlere yer verdi:
“Olayın olduğu tarihte Lara tarafında bir arkadaşımın yanındaydım. Ziyaretimin akabinde köpeğimle meskenime döndüm, havuz kenarında köpeğimi gezdirdim. Gece ilerleyen saatlerde alkollüydüm, uyuyakaldım. Polis aradığında konutumda olduğumu söyledim. O gece üzerimde siyah polo yaka kısa kollu tişört ve haki şort vardı. Eşimle hasımlığım yoktu, her evliliğin içinde olan sıradan tartışmalarımız oldu. Manzaralardaki beyefendi ben değilim. Beraatimi istiyorum.”
Yaklaşık 2,5 aydır tutuklu bulunduğunu belirten sanık, bu sürecin kendisi üzerinde olumsuz tesir oluşturduğunu lisana getirerek, kullandığı aracın plakasını hatırlayamadığını da savunmasına ekledi.
“Seni öldüreceğim’ diyerek başıma vurdu”
Müşteki Iryna Melnychuk D. ise taarruza ait şunları söyledi:
“Her tartışmada ‘benim ailem diplomat, yakınlarım yunus polisi’ diyordu. ‘Seni istersem yurt dışına attırırım, çocuğunu yurda veririm’ diye tehdit ediyordu. O gece işten dönüp binaya girerken ardımdan zıplayıp ‘seni öldüreceğim’ diyerek başıma vurdu. Yere düştüm, vurmaya devam etti. Komşular çıkıp ambulans çağırdı. Onun olduğuna eminim, sesinden tanıdım. Birinci kere 29 Mayıs’ta uzaklaştırma kararı aldırmıştım, bir hafta boyunca şikayetimi geri çekmem için telefonla aramaya devam etti. Şikayetçiyim.”
Tanıklar olayı anlattı
Tanık S.C., “Gece geç vakitti, bayan çığlığı duydum. Sesin geldiği yere yöneldim, bayan kan içinde ‘yardım edin’ diye bağırıyordu, o sırada komşumuz çıktı, polisi orta köpeğe vuruluyor sandım bayanmış dedi, “ne oldu sana” dedim “vurdu” dedi” tabirlerini kullandı.
Tanık M.B. ise “Kadın yerde yatıyordu, çok fazla kan kaybetmişti. Komşular başına toplanmıştı. Kamera imajlarını izlediğimde yürüyen kişinin sanık olduğunu düşündüm” formunda söz verdi.
“En ağır halde cezalandırılmasını istiyoruz”
Müşteki avukatı Havva Parıltı Yağcı, sanığın o gece yanında olduğunu öne sürdüğü kişinin dinlenmesini talep ederek, “Tutukluluk halinin devamını, en ağır halde cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
Savcı mütalaasında sanığın tutukluluk halinin devamını talep ederken, mahkeme başkanı da bu talebi kabul etti. Sanığın o gece gittiğini öne sürdüğü kişinin dinlenmesi kararlaştırılarak dava 4 Kasım’a ertelendi.
“O kaygıyla tekrar yüz yüze geldim”
Duruşma sonrası basın mensuplarına konuşan Iryna Melnychuk D., “Uzun vakittir kaygı içinde yaşıyordum lakin içerde olduğu için daha rahattım. Bugün görünce o kaygıyla tekrar yüz yüze geldim. Ben bu ülkede adalete inanıyorum ve hak ettiği cezayı alacağını düşünüyorum” dedi.
Avukat Havva Işık Yağcı ise, “Müvekkilim 5 Temmuz gecesi taammüden, bilerek ve tasarlanarak öldürülmeye teşebbüs edilmiştir. Sanık aslında tutukluydu, tutukluluğun devamına karar verildi. Biz sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Çelişkili beyanlar ortada, kanıtlar net, müvekkilim teşhiste bulunmuştur. En ağır cezayı alması için gayretimizi sürdüreceğiz” tabirlerini kullandı. – ANTALYA
About The Author
